0
0 Sepet (boş)

Müellif Şeyh İsmail ÇETİN (K.S.) Kısa Tarihçe-i Hayatı

 

Şeyh İsmail ÇETİN

 

          İsmail Çetin Hocaefendi 27 Şubat 1942'de Cuma günü Diyarbakır'ın Hazro Kazası'nda doğdu. Babası, "molla" lakablı Mahfuz'dur; dedesi, Kâdî Beydâvî üzerine bir haşiyesi bulunan Molla Süleyman'dır; annesi, Mesâbîh'i şerheden büyük âlimlerden Molla Reşid'in kızı Râbia Hanım'dır. 

 

          İlim tahsiline Entak Köyü'nde kıraat ilmiyle başladı; Lice'de dedesi Molla Süleyman'ın talebelerinde ilim tahsiline devam etti; Hazro'ya dönerek Molla Derviş'ten ve Seyda Hacı Fettah'ın talebesi olan Molla Hâlid'den dersler aldı; öğrendiği ilimleri Hudur Köyü'nde Muhammed Hâce Sıddık'ta bir sene zarfında tekrar etti; Haleb ve Şam'da bulunan âlimlerden kıraat okuyarak beş kıraatten icaze aldı; senedleriyle birlikte birçok hadis ezberledi; on dört yaşında Türkiye'ye döndü; Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Has Köyü'nde Molla Mahmud'da tahsiline devam etti; Siirt'te bulunan Kayser Camisi imamlarından Üstad Tayyib'de metin ezberlerini tamamladı; Tillo'da Seyda Halil'den nahiv, Üstad Bedreddin'den ise münazara ilimleri hakkında dersler aldı; iki sene Tillo'da kaldıktan sonra mantık, belâğat, istiâre, vadı', âdab, münazara, kelam ilimlerini ve bazı felsefe kitablarını Patnoslu Üstad Molla Yâsin'in yanında okuyarak tamamladı ve ilk ilim icâzesini aldı; daha sonra Ağrı'nın Balivar Köyü'nde Molla Hasan'dan mantık ve tefsir dersleri aldı; talim ve tecvidde Molla Hasan'a dersler verdi; sekiz ay Erzurum'da Sâkıb Efendi'den kelam dersleri aldı; Şirvan'da Molla Muhammed Kâsım'ın yanında altı ay tahsiline devam ederek icaze aldı; zamanın Diyanet Reisi Ömer Nasuhi Bilmen'de "Muvazzah ilm-i Kelam" kitabını okudu; meşhur ulemâdan olan Üstad Molla Muhammed Zivingi'nin yanında sekiz ay okudu; ayrıca devrin büyük âlimlerinden Abdurrahman Buluntu Efendi'nin yanında altı ay kalarak tefsir kitabı "Kâdî Beydâvî"den icaze aldı; askerliğine kadar Bilvânis'te olmak üzere çeşitli yerlerde Seyyid Abdulhakîm el-Hüseynî (Ğavs) Hazretleri'nin emriyle müderrislik yaptı; askerliğinden sonra dayısı Şeyh Muhammed Masum'un kızı ile evlendi. 

 

          Tasavvufi olarak ilk dersini yedi yaşında Nurşinli Şeyh Ma'şuk'tan aldı; gençlik döneminde Seyyid Abdulhakîm el-Hüseynî Hazretleri'ne intisab etti, bir dönem vekilliğini yaptı. İsmail Çetin Hocaefendi 1973 yılinda intisab ettiği Medineli Şeyh Abdulğafûr el-Abbâsî Hazretleri'nin oglu Şeyh Abdulhak Hazretleri'nden 1976 yılında hac mevsiminde Nakşibendi, Kâdiri, Kübrevî, Sehreverdî ve Çiştiyye Tarikatlerinden ve 2000 yılında Kâdirî şeyhlerinden olan kayınbabası Şeyh Muhammed Ma'sûm Hazretleri'nden hilafet aldı.

 

          Seyyid Abdulhakîm el-Hüseynî Hazretleri'nin emriyle 1971 senesinde geldiği Isparta'da Göndürle (Harmanören) Köyü'nde bir müddet imamlık yaptı. Sonrasında imamlıktan istifa ederek Isparta'ya yerleşti ve yıllar içinde Dilara Yayıncılığı kurdu. İlki "Ehli Sünnetin Nazarı I'tikâdın Ölçüsüdür" kitabı olmak üzere, kırk beşi Türkçe, yedisi Arabca elli iki eseri yayınlandı. 1995 yılı sonunda sağlık sorunlarından dolayı Antalya'nın Aksu İlçesi'ne yerleşerek ilmî çalışmalarını, hayatının sonuna kadar burada devam ettirdi.

 

          Bütün varlığını İslam ve gençlere vakfeden Üstad İsmail Çetin Hazretleri, ilmin vakarı ve ağırlığıyla, tevâzu' kanatlarını yere gererek hayatını Ehli Sünnet vel'Cemaatin itikadını yaymaya, insanların kalblerine yerleştirmeye, yine Ehli Sünnet itikadının savunucusu olarak ilim, irşad ve bunların ışığı altında gençlerin yetişmelerine, iyi insan olmalarına ve iyi insan yetiştirmelerine adadı. Hiçbir zaman şöhreti sevmeyen İsmail Çetin Hocaefendi: "Şöhret başa beladır." diyerek, şöhretten hayat boyu sakındı. Hastalığının en şiddetli zamanlarında dahi te'lifâti ve tedrîsâti, Müslümanlarla hasbihal etmeyi aslâ bırakmadı. 

 

          Öğrenciden alınan ücretle ilmin bereketinin kalmayacağını söyleyerek öğrettiği mukabilinde hiçbir surette ücret ve hediye kabul etmedi. Vefatına kadar Ehli Sünnet vel'Cemaat dışında hiçbir zümre ve meşrebin adamı olmadı; Müslümanların arasında parti, mezheb, meşreb ayrımı gözetmeksizin her Müslümanı kucakladı. Halihazırda dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirmiş olduğu birçok talebesi vardır.

 

          1980 ihtilalinde kendi tabiriyle "Medrese-i Yüsûfiyye"de yakalandığı astım ve bronşit hastalıkları zamanla KOAH hastalığına dönüştü; 2000 yılından itibaren hastalığı ilerledi; son olarak 9 Mayıs 2011 tarihinde kaldırıldığı Isparta Gülkent Devlet Hastanesi'nde, 17 Haziran 2011 Cuma günü sabah namazı vaktinde Allah Teâlâ'ya kavuştu. Isparta'da yaptırıp hizmete sunduğu Dilara Cami ve Külliyesi'nin yanındaki Akyol Mezarlığı'nda medfundur. 

 

          Allah Teâlâ minnet ve keremiyle onun tertemiz sırlarını yüceltsin, cesedine ve cesedinin yatağı olan toprağına rahmet ve rızalarını bolca akıtsın, cennetlerinin ortasında iskanlandırsın, ilminden bizi faidelendirsin, ilminin bereketlerini üzerimize akıtsın. Âmin.

Yazarın eserlerine ulaşmak için tıklayın